TÜRKÇE DEYİMLER SÖZLÜĞÜ
Aradığınız deyimin ilk harfini seçerek kayıtlı açıklamalara ulaşabilirsiniz.
Deyimin anlamını görmek için üzerine tıklayınız
"Gafil baş, düşmana eş" deyiminin anlamı :
İşlerinde hazırlıksız olan insan her zaman zor duruma düşebilir
"Gagasından yakalamak" deyiminin anlamı :
Zayıf noktasından yakalamak
"Gavur ölüsü" deyiminin anlamı :
Oldukça ağır
"Giderayak" deyiminin anlamı :
Gitmek üzereyken
"Gök demir,yer bakır" deyiminin anlamı :
İmkansızlıklar ve umutsuzluklar içinde bulunuşu anlatır.
"Gömlek değiştirmek" deyiminin anlamı :
Tutum ve görüşlerini değiştirmek
"Göz nuru dökmek" deyiminin anlamı :
1.Yapılan işte göz emeği bulunmak 2. Göz emeği harcamak; gözün dikkatini, elin emeğini gerektiren ince bir iş yapmak ve işte uzun süre çalışmak."Onca göz nuru döktüğü el işleri ürünleri çok ucuza satılınca kahroldu."
"Güvendiği dağlara kar yağmak" deyiminin anlamı :
1.Güvendiği kimselerden yardım alamamak, güvendiği bir şeyin işe yaramadığı anlaşılmak."Çok umutlusun, inşallah güvendiğin dağlara kar yağmaz." 2.Güveni sarsılmak
"Gavurun tembeli keşiş,Müslümanın tembeli derviş" deyiminin anlamı :
Kendini büsbütün ibadete verip,dünyadan elini eteğini çeken kişiler için kinaye yollu söylenir.
"Gazali rana" deyiminin anlamı :
Güzel,hoş ceylan gibi sevgili anlamında
"Geçmişi kandilli" deyiminin anlamı :
Sövgü
"Gemi aslanı" deyiminin anlamı :
Gösterişli,işe yaramayan adam
"Geyik etine girmek" deyiminin anlamı :
Erginleşmek
"Gırtlağından kesmek" deyiminin anlamı :
Yiyecek parasını kısıtlamak
"Girye bana hande sana" deyiminin anlamı :
Önce karşısındakini düşünen kimsenin kullandığı bir deyim
"Giydirmek" deyiminin anlamı :
Azarlamak
"Göründü Sivas'ın bağları" deyiminin anlamı :
Gerçekleşmesi beklenen bir şeyin ortaya çıktığına dair olanaklar belirdiğinde kullanılır.
"Gafil avlanmak" deyiminin anlamı :
Hiç beklenmedik bir sırada yakalanmak, habersiz ve hazırlıksız olduğu sırada zor duruma düşürülmek."Ben gafil avlanacak bir insan değildim ama oldu bir kere."
"Gaflet basmak" deyiminin anlamı :
Uykusu gelmek."Siz konuşurken beni bir gaflet bastı ki hiç sorma, sizin konuştuklarınızı anladım diyemem."
"Gam yememek" deyiminin anlamı :
Kaygılanmamak, tasa etmemek, üzülmemek."Seni bir kez daha gördüm ya, artık gam yemem."
"Gani gönüllü" deyiminin anlamı :
Cömert, eli bol, vermekten kaçınmayan."Gani gönüllü insanlara artık günümüzde pek rastlanmıyor."
"Gâvur etmek" deyiminin anlamı :
Boşuna harcamak, işe yaramaz duruma getirmek, yerinde harcamamak."Onca parayı bu eve verip gâvur etti."
"Gâvur inadı" deyiminin anlamı :
Yok edilemeyen, önüne geçilemeyen, yumuşatılamayan inat."Adamın yine gâvur inadı tuttu, gelmem deyip duruyor."
"Gazel okumak" deyiminin anlamı :
1. Gazel söylemek. 2. Kandırmak ve oyalamak için boş sözler söylemek."Boşuna gazel okuma, kandıramazsın beni!"
"Gece kuşu" deyiminin anlamı :
Geceleri gezip dolaşan, bunu huy edinen kimse."Bizim oğlan iyice gece kuşu oldu."
"Geceyi gündüze katmak" deyiminin anlamı :
Ara vermeden, devamlı çalışmak; büyük çaba göstermek."Geceyi gündüze katıp çalıştık ve bu evi yaptık."
"Geçer akçe" deyiminin anlamı :
Herkesçe aranılan, beğenilen, değerli (şey)."Elimizdeki tek geçer akçemiz şu arabadır."
"Geçimini sağlamak" deyiminin anlamı :
Yaşamak için gerekli olanı elde etmek."Geçimini sağlamak için hemen her yola başvurdu."
"Geçmişini karıştırmak" deyiminin anlamı :
Birinin ölmüşlerini yermek veya onlara sövmek.
"Geçti Bor`un pazarı (sür eşeğini Niğde`ye)" deyiminin anlamı :
"İş işten geçti artık, fırsatı kaçırdın" anlamında kullanılır.
"Gel gelelim" deyiminin anlamı :
"Fakat, ama, ancak" ve "Ne çare ki.." anlamlarında kullanılır."Gel gelelim onlara, daha teklifimizi kabul etmediler."
"Gelip çatmak" deyiminin anlamı :
Vakti gelmek, kaçınılmaz olmak, çok yakında olmak."Ödeme gününün gelip çatacağını hiç düşünmedin mi?"
"Gel keyfim gel" deyiminin anlamı :
Bir durumdan duyulan memnunluk, işlerin yolunda gitmesi anlatılır.
"Gel zaman git zaman" deyiminin anlamı :
Aradan epeyce bir zaman geçtikten sonra."Gel zaman git zaman bu ikisi beraberce yaptılar bu evi."
"Gemi azıya almak" deyiminin anlamı :
1. Söz dinlemez olmak. 2. At, gemi azıları arasına alıp etkisiz bırakarak süvarisinin yönetiminden çıkmak ve kendi istediğince koşmak.
"Geniş gönüllü" deyiminin anlamı :
Heyecan ve telâş göstermeyen, merak etmeyen, olayları hoş karşılayan."Geniş gönüllü olmak benim için o kadar kolay değil."
"Geri basmak" deyiminin anlamı :
Geri geri gitmek."Heyecanlanınca geri basmaya başladı."
"Geri çekilmek" deyiminin anlamı :
1. Kaçmak, bulunduğu yerden arka arkaya doğru gitmek. 2. Karıştığı bir işi sürdürmekten ya da sürdürenler arasında bulunmaktan vazgeçmek."Düşmanın çokluğu karşısında geri çekilmekten başka çaremiz kalmamıştı."
"Geri çevirmek" deyiminin anlamı :
1. İade etmek, geldiği yere göndermek, kabul etmemek."Ona aldığım hediyeyi rüşvettir diye geri çevirdi."
"Geri durmamak" deyiminin anlamı :
Bir işe girmekten kaçınmamak, o işe girişmek."Ona bu işi yapmaktan geri durmamasını söyle, sonunda başaracaktır."
"Geri hizmet" deyiminin anlamı :
1. Ordunun çeşitli gereksinimleri ile ilgili işlerin tümü. 2. Etkinliği ikinci dereceden sayılan, kolay görev."Senin bu savaşta, geri hizmette bulunacağını söylediler bana."
"Geri kafalı" deyiminin anlamı :
Yenilikleri kabul etmeyen, bağnaz, kafası hurafelerle dolu.
"Gıcık tutmak" deyiminin anlamı :
Bir süre boğaz gıcıklanmasına yakalanmak, konuşamamak."Gıcık tuttuğu için konuşmasını yarıda kesmek zorunda kaldı."
"Gıcık vermek" deyiminin anlamı :
1. Birini kızdırıp sinirlendirmek. 2. Boğazı yakıp kaşındırarak öksürmeye yol açmak."Gıcık veren bu tatlıyı yiyemiyorum."
"Gık dememek" deyiminin anlamı :
Hiç sesini çıkarmamak, yakınmamak, karşı çıkmamak."Bütün hepsi üzerine yürüdü ama o gık demedi."
"Gına gelmek" deyiminin anlamı :
Usanmak, bıkmak."Bu işten gına geldi artık."
"Gırla gitmek" deyiminin anlamı :
1. Bol bol ortaya dökülüp harcanmak. 2. Uzun sürmek.
"Gırtlağına kadar borca girmek" deyiminin anlamı :
Pek çok, ödenmesi zor olacak şekilde borçlanmak."Nasıl gülerim, gırtlağıma kadar borca girdim."
"Gırtlak gırtlağa gelmek" deyiminin anlamı :
Kıyasıya dövüşmek ya da dövecek hâle gelmek."Komşumla gırtlak gırtlağa gelecektik az kalsın."
"Gidiş o gidiş" deyiminin anlamı :
"Gitti ve kendisinden bir daha haber alınamadı" anlamında kullanılır.
"Göbeği çatlamak" deyiminin anlamı :
Birçok güçlükleri yenmek için çok uğraşmak, pek çok çaba sarf etmek."Onu razı edeceğim diye göbeğim çatladı."
"Göbek adı" deyiminin anlamı :
Yeni doğan çocuğun göbeği kesilirken konulan ad."Senin göbek adın nedir?"
"Göğsü kabarmak" deyiminin anlamı :
İftihar etmek, övünç duymak."Senin başarılarınla göğsüm kabarıyor oğlum."
"Göğüs geçirmek" deyiminin anlamı :
Üzüntülü bir şekilde soluk almak, içini çekmek."Eski hatıraları gözünde canlanınca derin derin göğüs geçirdi."
"Göğüs germek" deyiminin anlamı :
Bir zorluğa dayanmak, karşı koymak."Bu güne birçok zorluklara göğüs gererek geldik."
"Göklere çıkarmak" deyiminin anlamı :
Aşırı ölçüde övmek."Adamı bu basit iş için göklere çıkartıp şımarttıkça şımarttılar."
"Gökten zembille mi indi?" deyiminin anlamı :
"Ona niçin ayrıcalık gösteriliyor?", "Onun ne özelliği var ki ona özel imkânlar tanınıyor?" anlamında kullanılır.
"Gölge düşürmek" deyiminin anlamı :
Bir şeyin önemini ve değerini azaltacak, ününü düşürecek işler yapmak.
"Gölge etmek" deyiminin anlamı :
1. Işığa engel olmak. 2. Bir işin yapılmasına engel olmaya çalışmak."Gölge etme de şu işi zamanında yapayım."
"Gölgesinden korkmak" deyiminin anlamı :
Çok korkak olmak, en basit işlere bile girmekten korkar olmak."Gölgesinden korkan adamlarla hiçbir işe girilmez."
"Gönlü bol" deyiminin anlamı :
Yeterli imkânlardan mahrum olmasına rağmen eli açık davranan, cömert.
"Gönlü kalmak" deyiminin anlamı :
1. Gücenmek. 2. İstediği hâlde elde edemediği şey üzerinde isteği devam etmek."Gönlüm o vitrindeki elbisede kaldı."
"Gönlü kara" deyiminin anlamı :
Başkaları hakkında kötü düşünen, onların iyiliğini istemeyen.
"Gönülden geçirmek" deyiminin anlamı :
Bir şeyi yapmayı düşünmek, olmasını istemek, o şeyi düşünür olmak."Ben de o işi yapmayı gönlümden geçirmiştim."
"Gönlünden kopmak" deyiminin anlamı :
Birine iyilik yapma ya da bir şeyi verme isteği, içinde aniden doğuvermek."Gönlünden kopanı vermek kadar güzel bir şey olamaz."
"Gönlüne göre" deyiminin anlamı :
İsteğine uygun olarak, dilediğine göre."Allah gönlüne göre verir inşallah."
"Gönlü tok" deyiminin anlamı :
Fazla para ve mal istemeyen, zorunlu ihtiyacı kadarı ile yetinen, imkânları az da olsa bunu hissettirmeyen, bu durumda dahi cömert olan."Onun kadar gönlü tok bir adam görmedim."
"Gönül almak" deyiminin anlamı :
1. Sevindirmek, hoşnut ettirmek. 2. Kırılan, gücenen bir kimseyi güzel söz ve davranışlarla yeniden hoşnut etmek."Daha fazla uzatmadan o çocukların gönlünü almalısın."
"Gönülden çıkarmak" deyiminin anlamı :
Anmaz ve sevmez olmak."Onu gönlünden çıkarmışsın anlaşılan."
"Gönül eri" deyiminin anlamı :
Açık yürekli, güvenilir, hoşgörüsü geniş, ehli dil (kimse)."O ihtiyar adam tam bir gönül eriydi."
"Gönül kırmak (yıkmak)" deyiminin anlamı :
Birini çok üzecek, gücendirecek davranışta bulunmak."Gönül kırmakta üstüne yoktur onun."
"Gönüllü gönülsüz" deyiminin anlamı :
Pek de istekli olmayarak.
"Gönül okşamak" deyiminin anlamı :
Birini hoş bir davranış ve sözle sevindirmek."Gönlünü okşamak mı istiyorsun, bir gül uzat ona."
"Gönül yapmak" deyiminin anlamı :
Hoşa giden davranışlarla veya sözle birinin kırgınlığını gidermek.
"Görüş açısı" deyiminin anlamı :
Bir soruna yaklaşma, onu ele alma biçimi."Dar bir görüş açısı ile sorunlar çözümlenemez."
"Gövde gösterisi" deyiminin anlamı :
Belli bir amaç için güçlerini birleştiren kalabalıkların yaptıkları gösteri."...partisi büyük bir gövde gösterisi yaptı."
"Göz açamamak" deyiminin anlamı :
İşlerinin yoğun oluşu sebebiyle başka bir şeyle ilgilenme imkânı bulamamak."Şu büronun işleri yüzünden göz açamıyorum."
"Göz açıp kapayıncaya kadar" deyiminin anlamı :
Çok çabuk, kısa bir zamanda."O işi göz açıp kapayıncaya kadar yaparız."
"Göz açtırmamak" deyiminin anlamı :
Baskı altında bulundurarak başka bir şeyle uğraşmasına fırsat vermemek."Çalışan işçilere hiç göz açtırmadı."
"Göz alıcı" deyiminin anlamı :
Alımlı; şekli, rengi ve güzelliği ile dikkat çekici."Oldukça göz alıcı bir elbise."
"Göz atmak" deyiminin anlamı :
Kısaca, dikkatli değil de şöyle bir bakıvermek; üzerinde fazla durmadan elden geçirmek."Kütüphaneye şöyle bir göz atıp gitti."
"Göz boyamak" deyiminin anlamı :
Gösterişle aldatmak, bir şeyi iyi gibi göstermek, kandırmak, yanıltmak.
"Göz bebeği" deyiminin anlamı :
Pek değerli, sevgili, çok önem verilen (kimse)."Babam benim göz bebeğimdir."
"Gözdağı vermek" deyiminin anlamı :
Korkutmak, tehdit etmek, istediğini yaptırmak için yıldırmak."Ona öyle bir gözdağı verin ki bir daha buralara ayak basmasın!"
"Gözden çıkarmak" deyiminin anlamı :
Bir malın elinden çıkmasına katlanmak, bir şeyden vazgeçmek ve yokluğuna razı olmak."Evi ister istemez gözden çıkardılar."
"Gözden düşmek" deyiminin anlamı :
Kendisine daha önce duyulan sevgi ve ilgiyi kaybetmek."Eskisi gibi top oynayamayan Ali bir senede gözden düştü."
"Gözden geçirmek" deyiminin anlamı :
1. Okumak. 2. Durumu incelemek. 3. Niteliğini anlamak için bir şeyin her yanına bakmak."Yapılan işleri gözden geçirdiniz mi?"
"Gözden kaybolmak" deyiminin anlamı :
Ortadan çekilmek, görünmez olmak."Adam biraz önce buradaydı ama gözden kayboldu."
"Gözden ırak olan gönülden de ırak olur" deyiminin anlamı :
"Ayrı düşenlerin arasındaki sevgi de zamanla azalır" anlamında kullanılır.
"Gözden kaçmak" deyiminin anlamı :
Farkına varılmamak, ortadan çekilmek, görülmemek."Nasıl oldu da gözden kaçırdık onu."
"Gözde tütmek" deyiminin anlamı :
Çok özlemek, hasret çekmek."Yıllardan beri gözümde tüten köyüme yarın kavuşuyorum!"
"Göz dikmek" deyiminin anlamı :
Bir şeyi ele geçirmek isteğinde olmak."Komşusunun tarlasına göz dikti."
"Göz doldurmak" deyiminin anlamı :
Hâli, tavrı ve görünüşü ile beklenenden çok etkilemek."Vitrine konan elbiseler göz dolduruyor."
"Göze almak" deyiminin anlamı :
Bir iş nedeniyle karşılaşabileceği her türlü zararı ve tehlikeyi önceden kabullenmek."Vatan için kim ölümü göze almaz ki?"
"Göze batmak" deyiminin anlamı :
1. Başkalarını aşırı söz ve davranışlarıyla tedirgin etmek. 2. Kıskançlığa, çekememezliğe yol açmak."Her davranışınla gözüme batıyorsun. Kendine bir çeki düzen ver."
"Göze çarpmak" deyiminin anlamı :
Görünüşü ile dikkati üzerine çekmek."O uzun boyuyla hemen göze çarpıyordu."
"Göze girmek" deyiminin anlamı :
Yetenekleri ve davranışları ile çevresinde, bulunduğu yerde sevgi ve güven kazanmak."Kısa zamanda göze girmeyi başardı."
"Göze göz, dişe diş" deyiminin anlamı :
Misilleme; aynı biçimde kötülük yapıp öç alma, kötülüğü yapandan acısını çıkarma."Düşmanla artık göze göz, dişe diş mücadele edilecektir."
"Göz gezdirmek" deyiminin anlamı :
1. Derinlemesine incelemeden okumak. 2. Bir şeyi, bir yeri pek fazla dikkat etmeden çabucak incelemek."Raftaki mallara şöyle bir göz gezdirip çıkalım."
"Göz göre göre" deyiminin anlamı :
Apaçık şekilde, herkesin gözü önünde."Göz göre göre yaktılar zavallının evini."
"Göz gözü görmemek" deyiminin anlamı :
Dumandan, karanlıktan ya da yoğun tozdan hiçbir şey görülmez olmak."Sokağa çıkmıştık, ancak sisten göz gözü görmüyordu."
"Göz hakkı" deyiminin anlamı :
Görülüp de imrenilen yiyeceklerden görenlere çıkarılan pay, imrenmelerini yok edecek küçük parça."Çocukların göz hakkını ayırmayı da sakın unutmayın."
"Göz hapsine almak" deyiminin anlamı :
Gözetlemek, bir şeyin üzerinden bakışlarını ayırmamak, birinin hiçbir davranışını gözden kaçırmamak."Askerler, kaçak mahkûmun sığındığı evi bir saat kadar göz hapsine aldılar."
"Göz kamaştırmak" deyiminin anlamı :
1. Hayran bırakmak. 2. Güçlü, parlak bir ışığın kısa bir zaman için görüşü bulandırması, bakılan yeri görmez etmesi."Kapıdan çıkar çıkmaz göz kamaştıran bir ışığın etkisine girip donakaldılar."
"Göz kararı" deyiminin anlamı :
Gözle oranlanarak belirtilen miktar, gözle yapılan ölçme ya da oranlama."Kumaşı göz kararı ölçüp verdi."
"Göz kesilmek" deyiminin anlamı :
Bütün dikkatiyle bakmak."Yoldan geçen adama göz kesildi."
"Göz kırpmadan" deyiminin anlamı :
1. Hiç duraksayıp çekinmeden. 2. Acımadan, merhamet etmeden."Çocukları göz kırpmadan kurşuna dizdiler."
"Göz kırpmak" deyiminin anlamı :
Karşısındakine göz kapağını açıp kapatarak işaret vermek, bu şekilde meramını anlatmaya çalışmak; bir şeyi onayladığını ya da doğru olmadığını gözünü açıp kapayarak belirtmek."Kalabalık içinde birbirlerine göz kırparak gülümsediler."
"Göz kırpmamak" deyiminin anlamı :
1. Hiç uyumamak. 2. Tehlikeye aldırmamak."Bu gece hiç göz kırpmadım, hep seni düşündüm."
"Göz kulak olmak" deyiminin anlamı :
1. Korumak, bakmak, gözetmek. 2. Görme ve işitme yoluyla öğrenmeye çalışmak."Yolda ona göz kulak ol da başına bir şey gelmesin."
"Gözleri bulutlanmak" deyiminin anlamı :
Gözleri yaşararak çevreyi bulanık görmek.
"Gözleri dolmak" deyiminin anlamı :
Ağlayacak gibi olmak, göz pınarlarına yaş yürümek."Hiç beklemediği bir anda beni karşısında görünce gözleri dolu dolu oldu."
"Gözleri fal taşı gibi açılmak" deyiminin anlamı :
Hayret, şaşkınlık ve öfke gibi sebeplerle gözleri iri iri açılmış olmak.
"Gözleri fıldır fıldır etmek" deyiminin anlamı :
Gözleri zekice, çabuk çabuk dönerek her tarafa bakmak.
"Gözleri kan çanağına dönmek" deyiminin anlamı :
Uykusuzluk, ağlama, kızgınlık ya da bir şeyin kaçması sebebiyle gözlerin çok kızarmış olması.
"Gözleri kapanmak" deyiminin anlamı :
1. Çok uykusu gelmiş olmak. 2. Ölmek."Yemeği yer yemez gözleri kapandı, horlamaya başladı."
"Gözlerine inanmamak" deyiminin anlamı :
Hiç beklemediği bir anda bir şeyi görüp çok şaşırmak, bu sebeple gördüğünün gerçek olduğuna inanmamak."Gözlerime inanamıyorum, sen misin Ahmet?"
"Gözlerini (gözünü) kan bürümek" deyiminin anlamı :
Çok öfkeli, kinli olmak; her kötülüğü yapacak hâle gelmek."Bir adamın gözlerini kan bürümesin, ondan her türlü belâ beklenebilir."
"Gözlerinin içi gülmek" deyiminin anlamı :
Çok sevindiğini gözlerinden ve yüzünden belli etmek."Sınıfını geçtiğini öğrenen Halim`in gözlerinin içi gülüyordu."
"Gözleri yaşarmak" deyiminin anlamı :
Üzücü ve duygulandırıcı bir durum karşısında gözlerinden yaş gelmek."Gurbetteki oğlundan gelen mektup eline tutuşturulunca gözleri yaşardı."
"Gözleri yollarda kalmak" deyiminin anlamı :
Özlemle beklemek.
"Göz önünde tutmak (bulundurmak)" deyiminin anlamı :
Dikkate almak. Herhangi bir durumun nasıl bir sonuca yol açacağını hesaba katmak."Yola çıkıyorsunuz ama yağmuru da göz önünde tutun."
"Göz ucuyla bakmak" deyiminin anlamı :
Belli etmemeye çalışarak, başını çevirmeden göz kenarı ile yandan bakmak."Yabancı askerlere göz ucuyla bakmaya başladı."
"Gözü aç" deyiminin anlamı :
Aç gözlü, doymak bilmeyen, gerektiğinden fazlasını isteyen."Gözü aç insanlar topluma huzur vermezler."
"Gözü açık" deyiminin anlamı :
Uyanık, kurnaz, çıkarlarını iyi kollayan, becerikli, zeki."Senin çocuk gözü açık birisi olacak galiba."
"Gözü açık gitmek" deyiminin anlamı :
Çok istediği şeylere kavuşamadan ölmek."Halam `gurbete giden oğluma kavuşamadan ölürsem gözüm açık gider` dedi."
"Gözü açılmak" deyiminin anlamı :
Yararlıyı yararsızı, iyiyi kötüyü ayırt edebilir duruma gelmek."Yaşı büyüdükçe gözü de açılmaya başladı."
"Gözü arkada kalmak" deyiminin anlamı :
Kendisi ayrıldıktan sonra, bıraktığı şey veya kimse ile ilgili tedirginliği sürmek, merak etmek."Köyden ayrılıyordu ama gözü de arkada kalmıştı."
"Gözü bağlı" deyiminin anlamı :
1. Sorup soruşturmadan, anlayıp anlamadan. 2. Gafil, çevresinde olup bitenlerin farkında olmayan."Hiçbir zaman gözü bağlı biri olmanı istemem senin."
"Gözü dalmak" deyiminin anlamı :
Gözlerini bir noktaya dikerek dalgın dalgın bakmak."Zavallı ihtiyar bir noktaya gözü dalmış öylece duruyordu."
"Gözü doymak" deyiminin anlamı :
Çok istenen bir şeye kavuşup, artık istemez duruma gelmek."Sanırım şimdi gözün doymuştur, daha istemezsin artık."
"Gözü gibi sakınmak (esirgemek)" deyiminin anlamı :
Bir şeye aşırı derecede ilgi duymak, onu koruyup gözetmek, dikkatle muhafaza etmek."Çocuğunu gözü gibi sakınıyordu kadıncağız."
"Gözü hiçbir şey görmemek" deyiminin anlamı :
Heyecana, öfkeye ya da önem verdiği bir işe kapılıp başka hiçbir şeyle uğraşamaz duruma gelmek."Kendinden öylesine geçmişti ki gözü hiçbir şeyi görmez olmuştu."
"Gözü ısırmak" deyiminin anlamı :
Bir kimseyi sanki tanır gibi olmak.
"Gözü ilişmek" deyiminin anlamı :
İstemeden, birdenbire, rastgele görmek.
"Gözü kesmek" deyiminin anlamı :
Bir işi yapabilme konusunda başkalarına ve kendisine güvenmek."Onca işi yapmaya gözün kesiyor mu?"
"Gözü kara (veya pek)" deyiminin anlamı :
Cesur, atak, korkusuz, tehlikeli işlere tereddüt etmeden girebilen."O gözü kara bir insandı."
"Gözü korkmak" deyiminin anlamı :
Daha önce başından geçen kötü bir denemeden sonra, birinden veya bir şeyden zarar gelebileceği endişesine kapılmak ve o işi yapmaktan çekinmek.
"Gözünde büyümek" deyiminin anlamı :
Olduğundan fazla büyük ya da güç görünmek."Onca yolu nasıl yürüyeceğim, gittikçe gözümde büyüyor."
"Gözünde büyütmek" deyiminin anlamı :
Bir şeyi, olayı, kimseyi veya işi abartmak.
"Gözlerinden uyku akmak" deyiminin anlamı :
Çok uykusu geldiği için göz kapakları kapanır gibi olmak."Çocukcağızın gözlerinden uyku akıyor, şunu yatağına yatırın."
"Gözüne bakmak" deyiminin anlamı :
1. Verilen emri yapmak üzere işaret beklemek, işareti verecek kimseyi gözlemek. 2. Gerektiğinden fazla dikkat göstermek, koruyup gözetmek."Üç kuruş para verecek diye adamın gözünün içine bakıyor, ne derse yapıyoruz, daha ne istiyor bizden."
"Gözüne dizine dursun" deyiminin anlamı :
Nankörlük eden kimseye karşı söylenen ilenme sözü. " Allah, bu nankörlüğünün cezasını versin." anlamında kullanılır.
"Gözüne girmek" deyiminin anlamı :
Birinin sevgi ve ilgisini kazanmak.
"Gözüne sokmak" deyiminin anlamı :
1. Görmek istemediği bir şeyi zorla göstermek. 2. Bir çaba sonucu, bir kimseyi büyüğünün beğenmesini sağlamak."Kalemi gözüne sokarcasına uzattı."
"Gözüne uyku girmemek" deyiminin anlamı :
Uykusuz kalmak, hiç uyumamak."Gözüme uyku girmedi bu gece."
"Gözünü açmak" deyiminin anlamı :
1. Uyanık, dikkatli olmak. 2. Birisine bilgiler vererek görüşünü genişletmek."Gözünü aç, işini kimseye kaptırma."
"Gözünü ayırmamak" deyiminin anlamı :
Bir şeye devamlı bakmaktan kendini alamamak."Devamlı yola bakıyor, gözünü ayıramıyordu."
"Gözünü çıkarmak" deyiminin anlamı :
Zarara uğratmak, bir işi kötü biçimde yapmak, iyi yerine kötüyü seçmek."Öyle bir taş attı ki az kalsın kuzunun gözünü çıkaracaktı."
"Gözünü daldan budaktan esirgememek (veya sakınmamak)" deyiminin anlamı :
Tehlikeli işlere girişmekten çekinmemek."Sen ki gençliğinde gözünü daldan budaktan sakınmazdın, ne oldu sana böyle?"
"Gözünü dört açmak" deyiminin anlamı :
Bir hileye düşmemek, aldanmamak için çok dikkatli olmak."Gözünü dört aç da kuru odun yerine yaş odun koymasınlar."
"Gözünü kan bürümek" deyiminin anlamı :
Birisini öldürecek kadar öfkelenmek."Katillerin gözünü kan bürümüştü, önlerine çıkanı öldürüyorlardı."
"Gözünü kapamak" deyiminin anlamı :
1. Görmezlikten gelmek, yapışına ses çıkarmamak. 2. Ölmek."Dedem gözünü kapayınca o koca aile birdenbire dağılıvermiş."
"Gözünü korkutmak" deyiminin anlamı :
Yıldırmak, karşı duramaz hâle getirmek."İlk işi, adamlarıyla kasaba halkının gözünü korkutmak oldu."
"Gözünün önünden gitmemek" deyiminin anlamı :
Unutamamak, her an görür gibi olmak."Gözümün önünden gitmiyor onun hayâli."
"Gözünün yaşına bakmamak" deyiminin anlamı :
Hiç acımamak, merhamet etmemek."Gözünün yaşına bakmadan hapse attılar adamı."
"Gözü pek (kara)" deyiminin anlamı :
Korkusuz, atılgan, cesur, tehlikelere aldırmayan."Gözü pek insanlardan korkulmaz, çünkü onlar kartlarını açık oynarlar."
"Gözü sulu" deyiminin anlamı :
En küçük sevinç ya da üzüntü karşısında hemen ağlayıveren, gözyaşlarını tutamayan."Senin kız da amma gözü sulu biriymiş."
"Gözü tok" deyiminin anlamı :
Elinde imkânlar olsun olmasın, mal-mülk veya paraya düşkün olmayan, cömert."O mu? Gözü tok bir insandır, inanın."
"Gözü tutmak" deyiminin anlamı :
Güvenmek, beğenmek."O adamı gözüm tuttu benim."
"Gözü üzerinde olmak" deyiminin anlamı :
Bir şeye, bir kimseye sık sık bakarak ne durumda olduğunu kontrol etmek, dolayısıyla kötü bir sonuca meydan vermemeye çalışmak."Gözünüz üzerinde olsun, devamlı izleyin onu."
"Gözü yılmak" deyiminin anlamı :
Daha önce denediği için o durumla karşılaşmaktan korkmak, o işe girişmekten çekinmek."Sebzecilik işinden gözüm yıldı, bir daha bu işe girişeceğimi sanmıyorum."
"Gözü yükseklerde olmak" deyiminin anlamı :
Hâlen bulunduğu durumdan daha yüksek bir duruma ya da mevkiye çıkmak istemek, böyle bir amacı gütmek."Bundan böyle küçük şeylerle yetinme, gözün yükseklerde olsun daima."
"Göz yummak" deyiminin anlamı :
Kabahatlerini, kusurlarını hoş karşılamak, görmezlikten gelmek, bağışlamak."Sana bu yaşa gelinceye kadar göz yumdum, ama artık yeter."
"Göz yummamak" deyiminin anlamı :
1. Hoş görmemek, bağışlamamak. 2. Hiç uyumamak."Sabaha kadar gözlerimi yummadım."
"Gururunu okşamak" deyiminin anlamı :
Bir kimseyi yüzüne karşı överek, becerilerini söyleyerek duygulandırmak.
"Gücüne gitmek" deyiminin anlamı :
Bir söz, bir davranış bir kimsenin onuruna dokunmak, o kimseye ağır gelmek."Doğrusu onun bu sözleri gücüme gitti, çünkü hak etmedim o sözleri."
"Güllük gülistanlık" deyiminin anlamı :
Sorunları bulunmayan; neşe, bolluk ve huzur içinde olan yer."Ne zaman güllük gülistanlık içinde olacağız acaba?"
"Gülmekten kırılmak" deyiminin anlamı :
Aşırı ölçüde gülmek, çok gülmekten halsiz düşmek."Ne matrak adamdı, hareketlerine gülmekten kırıldık hepimiz."
"Gülüp geçmek" deyiminin anlamı :
Bir durumu umursamamak, aldırış etmemek, gülünç bulup üzerinde durmamak."Gülüp geçilecek bir iş sanmayın sakın, ciddi durun üzerinde."
"Günaha girmek" deyiminin anlamı :
Dini bakımdan suç sayılacak bir iş yapmak ya da söz söylemek."Sebepsiz yere adam öldürmek, günaha girmek demektir."
"Günaha sokmak" deyiminin anlamı :
Günah işlemesine yol açmak, dinin buyrukları dışına çıkmasına zemin hazırlamak."Kes sesini de bizi günaha sokma."
"Günahını vermez" deyiminin anlamı :
"Çok cimri, eli sıkı, hasis" kimselerin durumunu anlatmak için kullanılır.
"Günah işlemek" deyiminin anlamı :
Dince suç sayılan bir iş yapmak."Yetimlerin malını yiyerek günah işleyenlerden mutlaka hesap sorulacaktır."
"Gün almak" deyiminin anlamı :
1. Bir iş yapmak için ilgili kişiden gün ayırmasını; belirli bir tarih tespit etmesini istemek, randevu almak. 2. Yaşını bitirip daha sonraki yılın bir ya da birkaç gününü almak."Doktordan gün almayı unutmamışsındır umarım."
"Gün batmak" deyiminin anlamı :
Güneş batmak."Gün batmadan yola çıkmalıyız."
"Güneş almak" deyiminin anlamı :
Bir yere güneş ışığı ulaşmak."Evin bir odası güneş almıyor."
"Gün görmek" deyiminin anlamı :
Bolluk, mutluluk, esenlik içinde huzurlu günler geçirmek."Kaygılanma evlâdım, daha çok günler göreceksin inşallah."
"Gün görmüş" deyiminin anlamı :
Başından nice işler geçmiş, tecrübeli, görüp geçirmiş, çok yaşamış."Gün görmüş insanlarla konuşmaktan zevk alırım."
"Gün ışığına çıkmak" deyiminin anlamı :
Aydınlanmak, açıklığa kavuşmak, anlaşılır olmak."İşlediği tüm suçlar yakında gün ışığına çıkacaktır."
"Günleri sayılı olmak" deyiminin anlamı :
1. İçinde olunan günlerde ölecek olmak. 2. Bulunduğu yerde kalmak için birkaç günü kalmak."Doktorlara bakılırsa anneannemin günleri sayılıymış."
"Günü birliğine" deyiminin anlamı :
Sabah gidip akşam dönmek üzere."Size günü birliğine konuk olmak istiyoruz."
"Günün adamı" deyiminin anlamı :
1. Zamanın gereğine göre tutum ve yön değiştiren, çıkarını gözeten kimse. 2. Kendisinden o günlerde çok söz edilen.
"Gününü doldurmak" deyiminin anlamı :
Bir işin gerçekleşmesi için geçmesi gereken zamanı tamamlamak."Gününü doldurur doldurmaz senetleri avukata verin."
"Gününü gün etmek" deyiminin anlamı :
Eline geçen imkânları değerlendirmek, hiçbir şeyi dert edinmeyip hoşça vakit geçirmek."Gününü gün eden yöneticilerden kurtulacağımız günler yakındır."
"Gürültüye (patırtıya) pabuç bırakmamak" deyiminin anlamı :
Korkutmalara, tehditlere aldırış etmeyip dilediği gibi davranmak."Öyle her gürültüye pabuç bırakacak bir adam mı sanıyorlar beni?"
"Güven beslemek" deyiminin anlamı :
Bir kimseye, bir şeye güven duymak, inanmak, itimat etmek."O adama güven beslediğiniz için pişman olmayacaksınız."
"Güven kazanmak" deyiminin anlamı :
Söz, davranış ve yaptığı işlerle çevresindekileri kendisine inandırmak."İnsan, önce güven kazanmalıdır."
"Güven vermek" deyiminin anlamı :
Kendisinin güvenilir bir kişi olduğu, kendisine itimat edilebileceği duygusunu uyandırmak."Oldukça güven veren birisin."
YAZILAN YORUMLAR
Bu içerik hakkında henüz yorum yazılmamış.İlk yorumu siz yazabilirsiniz.